21 Kasım’da İstanbul Türkiye’deki Lüks Otel Titanic Business Kartal, Triple Ex Token’ın bir sunumunu gerçekleştirdi.

Genç geliştiriciler ekibi (Crypto Exchange Stockpoint), elmas endüstrisindeki profesyonellerle birlikte, herkesin yatırım fiyatı üzerinden kripto para birimi için elmas alıp satabileceği bir elmas değişimi Triple Ex Marketplace yarattı. Marketplace’e erişmek için Triple Ex Token (3-Ex) satın almanız gerekir.

Elmas piyasası şimdiye kadar muhafazakardı ve sıradan alıcılara kapalıydı. Elmaslar, altının aksine bir varlık olarak mevcut değildir, insanlar kuyumculardan elmas satın alırken çok fazla ödeme yaparlar. Bu sorunlar, hem amatörler hem de profesyoneller için eşit fırsatlara sahip bir pazar yeri yaratmak gibi bir çözüme yol açtı.

Triple Ex Marketplace’e ulaşmak için bir Triple Ex Token satın almanız gerekir. Triple Ex Token, istisnasız hepsi serbest dolaşımda olacak olan 600.000 jeton miktarında verilir.

Yaratıcılar pazarın bir prototipini sundular, lansmanı Mayıs 2022 ayında yapılacak.

“Teknoloji karmaşık değil. Triple Ex pazarında bir yardımcı program jetonu kullanırsanız, artık borsada işlem görmez. Ve eğer piyasada çok sayıda insan varsa, bu, borsada buna bağlı olarak daha az jeton, bir kıtlık olacağı anlamına gelir. Arz ve talep budur. Bu şekilde fiyatı yüksek tutmayı başarıyoruz. Bu yüzden bu jetonların gerçek değeri var.” – projenin yaratıcılarından biri diyor.

Sunumun yeri de önemlidir. Pandemi sırasında Türkiye, dünyanın her yerinden insanların kısıtlama olmaksızın özgürce girebildiği birkaç yerden biri olmaya devam ediyor. Ayrıca, Türkiye aynı zamanda en büyük mücevher ve pırlanta tedarikçilerinden biri olarak biliniyor.

Dünya hızla değişiyor, ancak bazı işletmeler son yüzyılda sıkışıp kaldı. Modern sorunlar, modern çözümler gerektirir. Ancak kripto para biriminden daha modern ne olabilir? Muhtemelen hiçbirşey.

TEK Okulları Kampüs Müdürü Jale Zinet Ertuk okul bünyesinde uygulanan “Dinamik Eğitim Modeli’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Ertuk, “Temel amacımız çocuklarımızın bilişsel gelişim, dil gelişimi, motor gelişim, sosyal-duygusal gelişim ve öz bakım becerileri olmak üzere beş gelişim alanını destekleyerek geliştirmektir. Onları en donanımlı şekilde ilkokula hazır hale getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

TEK Okulları Kampüs Müdürü Jale Zinet Ertuk, erken çocukluk döneminin, eğitimsel sürecin en önemli dönemi olduğuna işaret ederek, “İnsan yaşamında beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönem, 0–6 yaş arasıdır. Bu dönemde çocuklarımız hayatları boyunca sahip olabilecekleri en hızlı ve kalıcı öğrenme kapasitesine ulaşır. Yapılan araştırmalar, insan karakter ve kişiliğinin yüzde 70’inin 0-6 yaş aralığında oluştuğunu göstermektedir” açıklamasında bulundu.

“ONLARI EN DONANIMLI ŞEKİLDE İLKOKULA HAZIRLIYORUZ”

Erken çocukluk eğitimi modelinin önceliğinin “meraklı, öğrenmeye istekli, araştıran, özgüvenli ve kendisini ifade edebilen bireyler yetiştirmek” olduğuna dikkat çeken Ertuk, şöyle devam etti:

“Temel amacımız; çocuklarımızın bilişsel gelişim, dil gelişimi, motor gelişim, sosyal-duygusal gelişim ve öz bakım becerileri olmak üzere beş gelişim alanını destekleyerek geliştirmektir. Onları en donanımlı şekilde ilkokula hazır hale getirmeyi amaçlıyoruz.”

“ÖĞRENCİLER İNTERAKTİF ORTAMDA YABANCI DİL EDİNİYOR”

Yabancı dil eğitim sistemine ilişkin bilgiler de veren Ertuk, 4 yaş grubundan itibaren yabancı dil eğitim programının başladığını; bu kapsamda haftada 12 saat, İngilizce eğitim saatlerinde öğrencilerin interaktif ortamda yabancı dil edindiğini vurguladı. Ertuk “Çocuklarımızın öncelikle dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmeleri, görsel okuma ve yazma çalışmalarını yapmaları destekleniyor. İkinci yabancı dil eğitimi olarak öğrencilerimiz Almanca dersi alıyorlar” dedi.

“ÇOCUKLARIN BECERİ VE YETENEKLERİ İÇİN CESARETLENDİRİLMELERİ GEREKİR”

Okul bünyesinde yetenek atölyesi bulunduğunu belirten Jale Zinet Ertuk, bu kapsamda drama, görsel sanatlar, fen ve doğa etkinlikleri, zekâ oyunları, müzik ve spor bilimleri dersleri verildiğini söyledi. Ertuk açıklamasının devamında, “Öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerini önemsiyoruz. Okul öncesi yıllar; keşif, sosyal gelişme ve deneyim kazanma dönemidir. Çocukların beceri ve yeteneklerinin bir düzene konulması ve cesaretlendirilmeleri gerekir. Bu süreçte okul başlangıç tarihinden kasım ayına kadar eğitmenlerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından yapılan gözlemler doğrultusunda öğrencimiz yeteneklerine uygun atölyeye yerleştiriliyor. Haftada 2 ders saati olarak, o alana uygun aktivitelerde bulunuyorlar. Çocuğun bireysel ilgi alanlarını ve üstünlüklerini fark edip, onu cesaretlendirerek temel özelliklerini ve yaratıcı düşünme kabiliyetlerini geliştirmelerini destekliyoruz. Ayrıca, bireyin kendi olma sürecine destek sağlamış oluyoruz” diye konuştu.

“EKOLOJİ VE DOĞA ATÖLYEMİZ 4 YAŞTAN İTİBAREN BAŞLIYOR”

TEK Okulları olarak her alanda yetenekli çocuk yetiştirmeye odaklandıklarını ifade eden Ertuk, “Yetenek ve ilgilerine göre çocuk yetiştirmek hedefimizdir. Farklılıklara saygı duyarak, öğrencilerimizi ilgi duyduğu alanda ilerletmek, öncelikli eğitim felsefemizdir.” dedi. Okulun sosyal imkânlarından da bahseden Ertuk “Anaokulu öğrencilerimiz okulumuzun tüm sosyal ve fiziki imkânlarından faydalanıyor. Görsel sanatlar atölyesi, müzik atölyesi, inovasyon atölyesi, zeka oyunları atölyesi, yaşam becerileri atölyesi ve robotik atölyesi ile branş derslerimiz gerçekleştiriliyor” ifadelerini kullandı.

Doğa ve ekoloji bilgisi temel alınarak bir program oluşturulduğuna işaret eden Ertuk, bu çerçevede, doğal ortamda gözlem yapma, farklı bitki türlerini inceleme, hayvan bilgisi edinme, dünyanın ekolojik yapısı ve su ürünleri gibi alanlarda temel coğrafya bilgileri sağlandığını belirterek, “Ekoloji ve Doğa Atölyemiz ile doğal gözlem alanlarımızda 4 yaştan itibaren dersimiz işlenmektedir” dedi.

EPAL Euro paletleri her yerde kolayca görülebilir ve uluslararası paylaşım ekonomisinin bir parçasıdır. EPAL, bu yıl EPAL’in 30. yılını ve Euro paletinin 60. yılını kutluyor ve bu çifte yıldönümünü uluslararası bir fotoğraf yarışmasıyla sonlandırıyor.

Dünya çapında 600 milyondan fazla EPAL Euro paleti kullanılmaktadır: Kamyonlarda, süpermarketlerde veya depolarda bunları görebiliyorsunuz. Fakat aynı zamanda paletler mobilya dünyasında yerini almakla beraber, dükkanlarda süs eşyası, kafe ve kulüplerde aksesuar olarak veya açık hava festivallerinde sahne olarak kullanılır. EPAL Euro paletleri her yerde kolayca görülebilir ve uluslararası paylaşım ekonomisinin bir parçasıdır. EPAL, bu yıl EPAL’in 30. yılını ve Euro paletinin 60. yılını kutluyor ve bu çifte yıldönümünü uluslararası bir fotoğraf yarışmasıyla sonlandırıyor.

Avrupa Palet Derneği “European Pallet Association e.V.” (EPAL), EPAL Euro paletini uluslararası bir fotoğraf yarışmasıyla yıldönümü kutlamaların odağı olarak bu sene sonunu kutluyor.

PALETİ YAKALA

EPAL, SNAP THE PALLET (PALETi YAKALA) sloganını kullanarak, topluluğunu EPAL Euro paletlerinin en güzel, en seçkin ve en sıra dışı fotoğraflarını SNAP THE PALLET web sitesinde paylaşmaya davet ediyor. Gönderilen tüm fotoğraflar web sitesinde bir çevrimiçi galeride gösterilecektir. Fotoğraflar ayrıca SnapThePallet altında Instagram’da yayınlanacak.

Kazanan: paylaşım ekonomisi

EPAL Euro palet havuzu, paylaşım ekonomisinin prototipidir. Uluslararası palet değişim havuzuna katılan herkes ve çevre de kazanıyor. Herkes EPAL Euro palet fotoğraflarını EPAL ile paylaşabilir ve SNAP THE PALLET ile kazanma şansı yakalayabilir. EPAL her ay en iyi fotoğraf için bir kişiye 1.000 € ve 100 € değerinde beş kişiye ikincilik ödülü sunuyor. Yarışmanın sonunda genel kazanan bir kişi 3.000 € alacak. Fotoğraf yarışması 1 Aralık 2021’de başlıyor ve Şubat 2022’nin sonunda bitiyor.

EPAL Hakkında:

Uluslararası bir birlik olarak, Avrupa Palet Derneği “European Pallet Association” e.V. (EPAL), EPAL Euro palet değişim havuzunun düzenlenmesinden sorumludur. EPAL Euro palet havuzu, dünyanın en büyük açık palet değişim havuzudur ve şu anda dolaşımda 600 milyonun üzerinde EPAL Euro paleti ve yaklaşık 20 milyon EPAL Box paleti bulunmaktadır. 1991 yılında değiştirilebilir Euro paletler için uluslararası bir dernek olarak kurulan EPAL, ulusal dernekler ve temsilciler aracılığıyla şu anda 30’dan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. 1.500’den fazla EPAL lisansı olan işletmeciler, dünya çapında EPAL Euro paletlerini ve diğer EPAL yük taşıyıcılarını üretir ve onarır. EPAL, ekonomik kazanç politikası izlemez. EPAL’in faaliyetlerinin odak noktası, üretimin kalite güvencesi ile EPAL Euro ve Box paletlerinin onarımlarıdır. Yanı sıra EPAL Euro palet değişim havuzunun birçok kullanıcısını desteklemek. EPAL Euro palet değişim havuzu, 30 yılı aşkın süredir sürdürülebilir döngüsel ekonominin bir prototipi olmuştur. EPAL Euro paletlerinin yeniden kullanımı, değişimi, onarımı ve geri dönüştürülmesi, çevreye ve kaynaklara karşı sorumlu bir yaklaşım sergiler. Ahşap EPAL Euro paletler, CO2 emisyonlarını önleyerek iklimin korunmasına önemli bir katkı sağlar. EPAL markası tüm dünyada lojistikte kalite, güvenlik ve sürdürülebilirliği temsil eder.

Türk mobilyasını, tasarım ve fonksiyonel yönüyle kendine has dizayn anlayışında birleştiren Loda Mobilya, ABD’nin Ohio eyaletinde ilk mağazasını açtı.

Loda Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Karaçak, stratejik yatırım süreci ve markanın gelecek planları hakkında açıklamalarda bulundu.

Avrs Holding ortaklığında ABD pazarında

Modern mobilya segmentinin öncüsüLoda Mobilya; Türk tasarım kalitesini uluslararası arenada başarıyla temsil etmeye devam ediyor.Kendine has tasarım ve dekorasyon dili geliştiren Loda Mobilya, ABD’nin Ohio eyaletinde açtığı ilk mağazasıyla stilini ve kalitesini ABD’ye taşıyor.

Özgün ve özgür stiliyle yurtiçinde olduğu kadar global alanda da etkili olmayı hedefleyen Loda Mobilya, mağaza zincirine eklediği yeni halkalarla her geçen gün büyümesini sürdürüyor. Avrs Holding ortaklığında uzun zamandır stratejik planlama ve hazırlık içerisinde olan Loda, ABD’nin en önemli eyaletlerinden Ohio’da mağaza açarak hedefine bir adım daha yaklaştı. Loda Mobilya’nın ayrıca yurtdışında Azerbaycan, Almanya, Dubai, Katar, Bulgaristan, Pakistan, Lübnan, Nijerya, Fas, Polonya, Litvanya ve Umman’da, yurtiçinde ise İstanbul’da; Modoko, Masko, Bostancı, Kocaeli ve İzmir’de mağazaları bulunuyor.

Hedef Amerika’da mağaza sayısını arttırmak

Amerika pazarında büyüme stratejileriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Loda Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Karaçak, “Bu adımları atarken kendimize büyük hedefler koyduk. Loda olarak pazarda detaylı analizler yaptık ve tüketici eğilimlerine göre koleksiyonlar hazırladık. Mağaza ile birlikte güçlü depo ve lojistik alt yapımızı da kurarak, ilk aşama için gereken tüm yatırımlarımızı tamamladık. Ohio’dan başladığımız bu yapılanmada, ABD’nin en önemli şehirlerinde mağaza sayımızı arttırmayı planlıyoruz. Yeni mağazamızın açılış kurdelesini kesme şansına sahip olduğumuz için gurur duyuyoruz. Bu başlangıcın, iş ortaklarımız, ülkemiz ve çalışanlarımız adına hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Perakende sektörü başta olmak üzere, seramik, mermer, kimya ve cam sektörlerinde kullanılan antibakteriyel özellikli EPAL paletlerin kullanımı pandemi döneminde daha da öne çıktı.

Euro palet üreticisi EPAL, açık Euro palet değiş­tirme havuzunu ve değiştirilebilir paletlerin kalite güvencesini düzenleyen Avrupa’daki tek aktif palet kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.Uluslararası tescilli EPAL markası, palet kullanımında özellikle lojistikte tercih ediliyor.

Pandemi sürecinin başlangıcından beri ticari faaliyetler ve iletişim şekli değişikliğe uğradı. Buna bağlı olarak ihti­yaçlarımız da şekillendi. Bakteri ve mikroplar temas yoluyla yüzeylerden, insanlardan ve diğer canlılardan bula­şıyor. EPAL paletlerin antibakteriyel olmasının bu noktada oldukça önemli olduğu bildiriliyor.

Testlerden Geçti

Dresden Ahşap Teknoloji Enstitüsü, EPAL Euro palet ve H1 plastik paletlerin mikrobiyal özelliklerini belirlemek için bir dizi laboratuvar testi yaptı ve inceleme­ler gerçekleştirdi. Buna göre, EPAL Euro Paletlerin, H1 plastik paletlere göre 13 kattan daha fazla antibakteriyel özelliğe sahip olduğu gözlemlendi. Bu araştırmalara göre, doğru ve düzenli temizlik koşuluyla yalnızca H1 plastik paletlerin değil, ahşap paletler üzerindeki bakteri ve mantarların da etkili şekilde yok edilebileceğinin kanıtlandığı ifade ediliyor.Prensip olarak bakteriler plastiğe nazaran ahşapta daha az hayatta kalır. Kullanılmış plastik paletlerin yüzeyindeki aşınmanın neden olduğu pürüzlü bölümlerin, bakteri üremesi için ideal bir alt tabaka sağladığını da belirten çalışmanın sonuçları; ahşabın, nicel olarak mikro organizmaların yayılmasını önleyen bazı doğal ve hijyenik özellikleri olduğunu da gösteriyor.

Gıda Maddelerinde Tercih Ediliyor

Dresden Ahşap Teknoloji Enstitüsü’nün yaptığı çalış­mada, EPAL Euro Paletlerin mikrobik özellikleri H1 plastik paletlerle karşılaştırıldı. Araştırmanın sonucunda ahşap üzerindeki bakterilerin plastikte olduğu kadar hayatta kalamadığı gözler önüne serildi. Dolayısıyla, mikropların kolayca üreyebileceği gıda maddelerinin taşınmasında ahşap palet­lerin kullanılabileceği söyleniyor. Ahşap paletlerin antibakteriyel özellikleri, plastik paletlerde de geçerli olduğu gibi, gıda maddelerinin üretim, nakliye ve depolan­ması aşamalarında hijyen prosedürlerine sıkı bir şekilde uyulmasına, paletlerin düzenli olarak temizlenmesine ve kalitelerinin sürekli izlenmesine bağlı olarak değişiyor. EPAL paletlerin antibakteriyel özelliğe sahip olmasının zararlı mikroorganizmaların yapısında bozulmaya neden olarak çoğalmalarının önüne geçtiği ve yok olmalarını sağladığı ifade ediliyor. EPAL’e göre, gıda ürünlerinin taşınması için palet seçimi yapılırken, piyasadaki çeşitli palet tiplerinin hijyen özellikleri göz önünde bulundurul­malı.

Küresel pandemiyle birlikte lojistik faaliyetlerinde de steril bir ortam sağlanması günümüzde daha da önem kazandı. Perakende sektörü başta olmak üzere, seramik, mermer, kimya ve cam sektörlerinde kullanılan antibak­teriyel özellikli EPAL paletlerin, olası riskleri en aza indir­mek için efektif bir yol sunduğu belirtiliyor. EPAL’in açıklamalarına göre, antibakteriyel özellikli EPAL paletler, kullanım süreci boyunca özelliğini yitirmiyor ve defalarca kullanılabiliyor.