Yoğun bir günlük hayatın içerisinde kaygılarınız ve endişeleriniz olabilir. Fakat kaygı bozukluğu önemsenmesi gerek bir rahatsızlıktır.
Uzmanlar bu rahatsızlığın belirtileri olarak kişilerin yoğun düşünceler içerisine girerek telaşlı ve hızlı düşünmelerine, panik olma durumunun ileri derecesi olan delirme/aklını yitirme derecesine gelmesi diye belirtmektedir. Bu gibi rahatsızlıklar çevresindeki kişilere zarar vererek içine kapanmasına neden oluyor.
Uzmanlara gelen kaygı bozukluğu rahatsızlığının gerçekte olan bir korku ile hissedilen korkunun aynı orantıda olduğunu belirtmektedir. Yani korktuğu şeyin başına geleceğine gerçekten inanır. Mesela; Metroya binmekten korkan birisi metroda kendisinin nefessiz kalıp öleceğini zannettiği için metroya binmemektedir.
Kaygı bozukluğu belirtilerine sahip kişinin yapması gereken;
1) Kendini içerisinde bulunduğu korkunun gerçekleşmeyeceğine inandırması.
2) Empati kurarak kendisinin korktuğu düşünceden başkasınında başına gelip gelmediğini düşünmesi.
İlk aşama kişinin kaygılı düşünceyi tespit edebilmesi gerekir. İkinci aşama kaygı durumunun gerçekleşmeme ve kişiye özgü olmadığını düşünmesi gerekir. Aynı ortamda bulunan başka bir kişiyi göz önüne alarak kaygı düşüncelerinin gerçek olmadığını düşünerek kendisini rahatlatmalıdır. Böylece kişi kendini rahatlatarak huzur bulmasını sağlayacaktır. Bu adım kaygı bozukluğunun iyileşmesinde önemli rol oynayacaktır.
